Göz Tansiyonu Glokom Nedir? Tedavi Yolları
Glokom Nedir?
Halk arasında Göz Tansiyonu olarak bilinen Glokom; göz içi basıncının görme sinirlerine zarar verecek kadar uzun süreler boyunca yüksek kalmasıyla ortaya çıkar. Göz sinirleri; gözümüzün gördüğü görüntüleri beyinimize taşıyan sinirlerdir. Glokom’un ilerlerleyişi yavaş olduğu için çoğu zaman fark edilmekte gecikilir.
Glokom (Göz Tansiyonu); görme kaybının en yaygın nedenidir. Glokom’un kesin bir tedavisi yoktur, gerçekleşen görme kaybını geri kazanmak mümkün değildir. Tedavi çalışmaları Glokom hastalığını yavaşlatmak ve geciktirmek üzerine olduğu için erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Göz Tansiyonu Basınç Faktörü
Glokom hastalığında en belirgin ve değiştirilebilir olan tek faktör yüksek göz tansiyonu yani göz içi basıncıdır. Bu nedenle düzenli göz tansiyonu ölçümleri çok önemlidir. Ancak göz tansiyonunun çok net bir “normal” değeri yoktur. Normal değer kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Üstelik göz içi basıncı normal olan kişilerde bile göz tansiyonu hastalığı olabilir. Bu nedenle “normal göz içi basınç değeri” kişinin göz sinirlerine zarar vermeyen miktar olarak söylenebilir. Bu nedenle hastalığın tanı ve tedavisi için özellikle risk grubundaki kişilerin damlalı muayene dediğimiz göz bebeğinin damla ile büyütüldüğü muayene çok önemlidir.
Glokom Türleri
- Açı Kapanması Glokomu. Kalıtsal olabilir ve aynı ailenin farklı bireylerinde aynı anda görülebilir.
- Açık Açılı Glokom. En sık görülen glokom tipidir.
- Çocuklarda görülen glokom. Bebeklerde görülen göz tansiyonudur.
- Konjenital Glokom.
- Neovasküler Glokom.
- Normal Basınçlı Glokom.
- Oküler Hipertansiyon.
- Eksfoliasyon Sendromu.
Kalıtsal olabilir ve aynı ailenin farklı bireylerinde aynı anda görülebilir. Asyalılarda ve hipermetroplarda daha sıktır. Bu kişilerde ön kamara normal kişilere göre daha sığdır. Kornea ve iris arasında trabeküler ağın bulunduğu açı dardır. Yaşlandıkça da lensin büyümesine bağlı olarak bu açı daha da daralır ve GİB yükselir. Açı tamamen kapandığında ise akut glokom meydana gelir. Akut glokomda GİB aniden yükselir. Hasta çok ağrı hisseder, hatta bulantı ve kusma olabilir. Göz kızarır, kornea bulanıklaşır. Hasta ışık çevresinde haleler görür ve görme azalır. Bu, acil bir durumdur. Tedavi geciktirilirse görüş kaybedilir. Trabeküler ağ sıkarlaşarak hastalık kronik hale geçebilir ve bu durumun tedavisi daha da zordur.
En sık görülen glokom tipidir. Toplumun yaklaşık %1′inde ve daha çok 40 yaşın üzerinde görülür. Erken dönemde hiç bir belirti vermez. Göz içi basıncı yavaşça yükseldiği için belirtiler yavaş bir şekilde başlar, kornea başlangıçta bulanmaz, ağrı hissedilmez. Görme yavaş yavaş kaybedildiği için geç dönemlere kadar hasta bunun farkına varmayabilir. Görme kaybının farkına varıldığı zaman da hasar kalıcı hale gelmiştir. Açık açılı glokomda, gözün drenaj bölgesi olan trabeküler ağda henüz tam çözemediğimiz bir direnç oluşturmaktadır. Bu, kronik bir hastalıktır. Kalıtsal olma ihtimali vardır. Günümüzde kesin tedavisi yoktur, fakat eldeki imkanlarla hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ya da durdurulabilir. İlaçların ömür boyu kullanılması gerekebilir..
Bebeklerde görülen göz tansiyonudur. Bu hastalığı da ikiye ayırabiliriz: Bir doğuştan göz tansiyonlu bebek, ki bu bebeklerin doğduğunun ilk günü iri gözleri vardır ve gözlerinin renkli kısımları kocamandır. Saydam tabakanın su toplamasından dolayı; gözleri gri olarak gözükür. Işıktan rahatsız olur, şiddetli yaşarmaları olur. Bir de doğduktan sonraki zaman içerisinde bu hastalığa yakalananlar vardır. Bebekler anne karnındayken, (gözün içerisinde su imal edilmeye başlandığı dönemlerde), gözün sıvı çıkan filtre sistemi bir zarla kapalıdır. O zarın üzerinde doğuma doğru delikçikler oluşur. O delikçiklerden sıvı, dışarı çıkmaya başlar. Bebek anne karnında gelişimini tamamlarken, gözün sıvı çıkan filtre sistemi yeterince gelişmeyebilir ve göz tansiyonu teşekkül eder. En sık rastlananı doğuştan olandır. Bunların içinde de en tehlikeli grup gözünün rengi grimsi olmayıp, göz tansiyonu çok yüksek olmayıp da sadece gözleri iri olan bebeklerdir. Çünkü bu bebeklere teşhis geç konur. Bunun için ailelerin gözleri iri olan, ışığa bakamayan ve şiddetli yaşarmaları olan çocuklarını, mutlaka bir göz doktoruna götürmeleri gerekir. Bebeklerde görülen göz tansiyonu hastalığının tedavisi, gözün sıvı çıkış kanalları gelişmediği için, ameliyattır. Bebeklerin göz tansiyonunun tedavisi güçtür. Onun için ne kadar erken teşhis edilirse o kadar iyi.
GÖZ TANSİYONU EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Göz Tansiyonu’nun kesin bir nedeni olmamakla birlikte göz tansiyonu yükselen kişiler ilk risk grubundadır. Ancak herkeste, hatta göz tansiyonu normal olan kişilerde bile göz tansiyonu gözükebilir.
- Yaş: 40 yaşının üzerindeki kişilerde göz içi basıncının artma ihtimali çok daha yüksektir. 40 yaşından sonra göz tansiyonunuzu düzenli olarak ölçtürmek erken teşhis için çok önemlidir.
- Kalıtsal: Ailenizde diğer kişilerde göz içi basıncı yüksek bireyler varsa sizde de görünme ihtimali yüksektir.
- Glokom’u tetikleyen hastalıklar: Yüksek tansiyon, diyabet, kalp rahatsızlıkları, migren ve kan dolaşım bozuklukları göz içi basınç riskini arttırmaktadır.
- Göz bozuklukları: Miyop, hipermetrop, astigmat rahatsızlıkları olan hastalarda göz tansiyonu gelişmesi daha sık görünür.
- Göz yaralanmaları: Bir kaza sonucu göze alınan ağır darbe sonucu gözde sıvı akımı olumsuz etkilenerek göz tansiyonu gelişimini hızlandırabilir.
- İlaç kullanımları: Uzun süreli kortizon ya da oral steroid kullanımı göz tansiyonunu tetikleyebilir.
GÖZ TANSİYONU TEŞHİSİ NASIL KONUR?
Görme yetisi kaybedilmeye başlayana kadar belirti göstermeyebilen Glokom’da kaybedilen sinirler ve görme yetisini geri kazanmanın bir yolu yoktur. Bu nedenle düzenli kontroller erken tanı ve tedavi için çok önemlidir. Dünyadaki körlük vakalarının en büyük sebebi olan Glokom’da görme yetisini kaybetmeden fark etmek çok önemlidir.
Göz Tansiyonu teşhisi için aşağıdaki tetkikler yapılmaktadır:
- Görme keskinliği testi
- Görme alanı testi
- Ayrıntılı retina incelemesi
- Göz tansiyonu ölçümü
- Kornea kalınlığı ölçümü
Bu testler herhangi bir ağrı ya da sızıya neden olmayan, gelişmiş cihazlar ile yapılan testlerdir.
GLOKOM (GÖZ TANSİYONU) TEDAVİSİ
Göz Tansiyonu tedavisinde hastalığın ilerleme ve gözün durumuna göre birçok tedavi yöntemi uygulanabilir. Bu nedenle tecrübeli bir doktor düzenli kontrol muayeneleri ile gözünüzün durumunu takip edecek ve vücüdunuzun glokom tedavisine verdiği tepkiye göre tedavi sürecini şekillendirecektir.
1. Göz Tansiyonunu Düşüren İlaçlar
Glokom yani Göz Tansiyonu tedavisine genellikle göz tansiyonu düşürücü göz damlaları ile başlanır. Bu noktada hasta, göz tansiyonunu düşürmek için doktorunun belirlediği birden fazla göz damlasını düzenli olarak kullanabilir. Göz Tansiyonu yani glokom ameliyatları ilaçların düşürmekte etkisiz kaldığı noktalarda tercih edilir.
2. Glokom (Göz Tansiyonu) Ameliyatları
Lazerle GLOKOM Ameliyatı
Lazer cihazları kullanarak gözün drenaj sistemine yapılan müdahale ile göz tansiyonuna neden olan göz içindeki fazla sıvının boşaltılmasını kolaylaştırmak hedeflenmektedir. Lazer operasyon sonucu göz tansiyonu istenilen seviyeye gelmezse Trabekülektomi operasyonu gerçekleştirilir.
Klasik Cerrahi Müdahale (Trabekülektomi Ameliyatı)
İlaçlarla ve lazer operasyonları ile göz tansiyonu düşürülemediyse Trabekülektomi operasyonu gerçekleştirilir.